Yurt dışına kaçırılan 61,9 milyon dolar değere sahip tarihi eserler yurduna döndü

İHA

1980 yılından bugüne Türkiye’den ABD’ye kaçırılan 41 tarihi eser, Kültür ve Bakanlığının girişimiyle yurda döndürüldü.

Eserlerin yurduna geri dönmesinde Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik ve İstihbarat Birimi (HSI) tarafından gerçekleştirilen soruşturmalar önemli rol aldı.

Getirilen eserler arasında Roma döneminden Kybele heykelciği, Minerva başı, kadın heykelciği, Minerva büstü biçimi ağırlık, killia tipi başlıkları, Terracotta kadın başı, Arakaid dönemi siyah figürlü olpe, MÖ 6. yüzyıla ait Orientalizan vazo, Kybele başı, Roma döneminden Satyr heykelciliği, MÖ 4. yüzyıla ait Frig başlığı tipli bronz miğferler yer aldı.

Aralarında İngiltere’den getirilen 1 eser de olmak üzere 42 eser için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Amerika Birleşik Devletleri İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh’in katılımıyla Antalya Müzesi’nde düzenlendi.

“Batı Anadolu’daki Kalkolitik dönem kültürünü anlama çabalarımız açısından da oldukça önemli veriler sağlayan eserlerdir”

Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi ve zamanında yasa dışı yollarla pazar ülkelere götürülmüş olan eserlerimizin iadesiyle ilgili çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu yoğun mesaimizi hem sizler yakından takip ediyorsunuz hem de biz her fırsatta sizlerle bir araya gelip elde ettiğimiz güzel sonuçları paylaşıyoruz. Eserler arasında 22 adet Kiliya tipi başı yer almaktadır. Bu Kalkolitik döneme tarihlenmekte olup yaklaşık 7 bin yıllıktır. Aynı zamanda Batı Anadolu’daki Kalkolitik dönem kültürünü anlama çabalarımız açısından da oldukça önemli veriler sağlayan eserlerdir. Kiliya tipi eserin zarar görmemiş halde olanlarının oldukça nadir bulunduğunu ve bu eserlerden bütün halde iki tanesinin iadesini 2021 ve 2023 yıllarında sağlamış olduğumuzu da hatırlatmak isterim.” dedi.

“Dünya sanat hayatındaki yansımalarını anlamamız açısından çok özel bir örnektir”

Bakan Ersoy konuşmasına şöyle devam etti:

“Kiliya eserinin 20.yy’ın sanat dehaları arasında sayılan Constantine Brancusi, Amedeo Modigliani ve Henry Moore gibi isimlerin yontu ve tablolarına ilham vererek 7 bin yıl öncesinden günümüz çağdaş sanatına etki etmişlerdir. Bu da sahip olduğumuz kültürel mirasın dünya sanat hayatındaki yansımalarını anlamamız açısından çok özel bir örnektir. İadesini sağladığımız eserler arasında ayrıca MÖ. 7 ve 6. yüzyıla tarihlenen yaban keçisi stilinde yapılan pişmiş toprak vazo, MÖ. 6. yüzyıla ait Kybele başı ve kadın büstü, MÖ. 6. yüzyılın sonlarına ait siyah figürlü vazo, MS 2. yüzyıla tarihlenen Minerva büstü, Gümüş Kybele heykelciği ve Frig başlığı biçimli bronz miğferler bulunmaktadır.”

“Amerika Birleşik Devletleri’ne geldiği, burada çeşitli müze ve koleksiyonlara satıldığı anlaşılmaktadır”

Eserlerin Türkiye için oldukça önemli olan bir alandan çıkarıldığına dikkat çeken Bakan Ersoy, “Bundan 60 yıl kadar önce Türkiye’de bulunan Boubon Antik Kenti’nin yağmalanması sonucunda anıtsal boyutlarda pek çok bronz heykel, en az bir mermer heykel ve bronz heykel parçaları çalınmıştır. Yasa dışı yollarla elde edilen bu eserlerin yine yasa dışı bir organizasyonla ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne geldiği, burada çeşitli müze ve koleksiyonlara satıldığı anlaşılmaktadır. Boubon Antik Kenti’nde gerçekleştirilen bu kaçakçılık olaylarına ilişkin açılan ve uzun zamandır süren soruşturma kapsamında New York Metropolitan Müzesi’nde sergilenen Olgun Caracalla Başı, Fordham Müzesi’nde sergilenen Genç Caracalla başı, Worcester Müzesi’nde sergilenen kadın başı, Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenen sakallı erkek maskı ile diğer Boubon heykellerine ait parçaların da ülkemize iadesinden ayrı bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.” ifadelerine yer verdi.

“İngiltere’deki koleksiyonunda yer alan söz konusu eserin yasa dışı kökeninden haberdar oluyor”

ABD’den iadesi olan 41 eserin dışında yine Boubon Antik Kentine ait olduğunu tespit edilen ve İngiltere’den iadesi sağlanan bir imparator heykeli olduğunu da ifade eden Bakan Ersoy, “Bu eserle ilgili iade süreci, ülkelerle yürüttüğümüz iş birliğinin ve imzaladığımız anlaşmaların uluslararası kamuoyundaki güçlü etkisini anlamak açısından değerlidir. Şöyle ki; 2011 yılında Amerika’da, Christie’s Müzayede Evi’nde satışa çıkarılan heykel bir koleksiyoncu tarafından satın alınıyor. Ancak son yıllarda Manhattan Bölge Savcılığı ile sürdürülen çalışmaların uluslararası basına yansımasıyla bu şahıs, İngiltere’deki koleksiyonunda yer alan söz konusu eserin yasa dışı kökeninden haberdar oluyor. O andan itibaren de hiçbir hukuki baskı olmadan eserin ülkemize iadesini kabul ediyor. Onun gösterdiği bu hassasiyetin ve işbirlikçi yaklaşımın sorumluluk sahibi bütün koleksiyonerlere, suça ortak olmamak noktasında örnek teşkil etmesini ve yanlışa dur demek konusunda ilham olmasını umuyorum.” dedi.

“Manhattan Bölge Savcılığı ile son 5 yıldır kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi alanında sürekli dirsek teması halindeyiz”

Bakan Ersoy konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu noktada Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Homeland Security Investigations arasındaki ilişkiyi vurgulamak yerinde olacaktır. Bu kurumlar arasında güvene dayalı olarak kurulan profesyonel iş birliğinin sonuçlarını bugün hep beraber kutlamaktayız. Manhattan Bölge Savcılığı ile son 5 yıldır kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi alanında sürekli dirsek teması halindeyiz. Altını bilhassa çizmek isterim ki bu ekip işini en ahlaklı şekilde, etik ilkelere bağlı olarak yapan son derece çalışkan insanlardan oluşuyor. Hem ait olduğu ülkelerden yasa dışı yollarla çıkarılmış eserlerin iadelerini sağlayarak zamanında yapılan hataları düzeltiyorlar hem de ABD’nin bu alandaki uluslararası imajına olumlu katkı sağlıyorlar. Dolayısıyla, ABD’li yetkililerin de gerek Manhattan Bölge Savcılığı gerekse Homeland Security Investigations’ı bu alanda desteklemekle çok yerinde hareket ettiklerini vurgulamak isterim.”

Eserlerin toplam değeri 61.9 milyon dolar

ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh de Türkiye ile ABD arasındaki iş birliğine dikkati çekti. Eadeh, “Eski çağlardan günümüze kadar gelen bu güzel mirası ziyaret etme fırsatı bulmuş olduk. İkili anlaşmalar sayesinde bu güzel iş birliğinin sürekli devam edeceğini düşünüyorum. ABD’nin büyükelçiliği çok güzel yatırımlar yaptı. Geçmişin korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusu sadece Türkiye’nin değil tüm dünya için önemli. Eserlerin toplam değeri 61.9 milyon dolar.” diye konuştu.

Eserlerin açılışında Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Antalya Milletvekilleri Kemal Çelik, İbrahim Ethem Taş, MHP Milletvekili Hilmi Durgun, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu da hazır bulundu.

Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri eserleri inceleyerek bilgi aldı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir