TÜRK EKONOMİSİNDE SON DURUM
Ekonomistlerin tahminlerine göre, Cuma günü açıklanacak verilerin Eylül ayına kadar olan üç aylık dönemde gayri safi yurt içi hasılanın %0,2 oranında düşmesi bekleniyor. 1,2 trilyon dolarlık ekonominin yıllık bazda %2,5 büyüdüğü tahmin ediliyor.
Merkez bankası, Mart ayından bu yana temel faiz oranını %50’de tutarak sıkı para politikası izliyor ve neredeyse %49’luk enflasyonla mücadele ediyor. Bu durum endüstriyel üretimi sınırlasa da, iç talep Türk halkının yüksek fiyatlardan kaçınmak için bazı ürünleri hızla satın almasıyla kısmen güçlü kalmaya devam ediyor.
İMALAT SANAYİ VE İŞ FAALİYETLERİ ZAYIF
Türkiye’nin imalat sanayi üçüncü çeyrekte zayıf performans sergiledi ve üretim bir önceki üç aylık döneme göre %1,2 daraldı. Türkiye’nin imalat satın alma müdürleri endeksi de Mart ayından bu yana genişlemeyi gösteren eşiğe ulaşamadı.
Bloomberg Economics:
“Merkez bankasının sıkı politika duruşunun bir sonucu olarak Türkiye’nin üçüncü çeyrek GSYİH verilerinin yıllık büyümede yavaşladığını bekliyoruz. Büyümenin durgun kalması muhtemel ve yıllık oranın %3’lere düşmesi bekleniyor.”
Hanelerin, ikinci çeyrekteki %2,5’lik yıllık büyümenin yarısına katkıda bulunmasına rağmen, henüz yüksek borçlanma maliyetlerinden ciddi şekilde etkilenmediği görülüyor. Perakende satışlar ise mevsimsel olarak düzeltilmiş bazda üçüncü çeyrekte %4,7 büyüdü.
QNB Bank Baş Ekonomisti Erkin Işık, enflasyonun yıl sonunda %44 seviyesine ulaşacağını ve 2025’te %21’e düşeceğini öngörüyor. Ancak hala enflasyonun düşmediğini ve ekonomide yavaşlama olması gerektiğini belirtiyor.
Merkez bankası, enflasyonun yavaşlamasıyla faiz indiriminin yakın zamanda haklı olabileceğine işaret ediyor. Beklenen parasal gevşeme, büyüme üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak.
İstanbul Koç Üniversitesi’nden Prof. Selva Demiralp, enflasyon durumunun agresif bir gevşeme döngüsünü desteklemediğini ve merkez bankalarının sınırlı gevşemesinin gelecek yıl büyümeyi artırmayacağını belirtti.
patronlardunyasi.com