Özcan Deniz menajerliğini yapan ağabeyi Ercan Deniz ile yollarını ayırdı. Bu karar sonrası Ercan Deniz Instagram hesabından Müge Anlı’nın “Her ailede böyle bir itici güç vardır. Biri para kazanır, bir kardeş alır yürür. Allah sadece o yesin diye vermez ona o parayı. Diğer kardeşlerine de kol kanat gelsin diye verir. Anasına babasına baksın diye verir ve rabbim verdiği gibi almasını da bilir. Yani güvenme zenginliğine bir kıvılcım yeter, güvenme güzelliğine bir sivilce yeter… Bence herkes neyin ne için ona kısmet olduğunu da bilmesi lazım” sözlerinin yer aldığı bir video paylaştı.
Özcan Deniz de peş peşe paylaşım yaptı.
Deniz, Sezen Aksu’nun ‘Ahdım Olsun’ şarkısını eklediği bir hikayesinde “Siz kaç aile ferdi tarafından ihanete uğradınız? Kaç yıkım yaşattılar size ve tekrar ayağa kalktınız? Mutluluğunuz kaç kişinin mutsuzluğu oldu? Kaç en yakınınızdaki kişi sizi sadece gelir kapısı olarak gördü ve o kapıyı kapattığınızda adınızın yanına kocaman bir sıfır koydu? Kaç kişi sizin bir saniyesini bile geri alamayacağınız hayatınızın onlar için boşa harcandığını defalarca size hissettirdi ve hatta balyoz ile kafanıza vura vura ölmenize yok olup gitmenizi istediler. Sırtınızda ekmeğinizi yemiş kaç kişinin hançeri var?” diyerek içini döktü.
Şarkıcı bir sonraki paylaşımında da Sabahattin Ali’nin şu sözünü yayınladı: “İsteseler canımı vereceğim çoğu insanı hayatımdan çıkardım. Çünkü yokluklarına üzülmek, yaptıklarına üzülmekten daha kolay.”
“OĞLUM İLE EŞİM BANA YETER”
Özcan Deniz son paylaşımında da artık tek ailesinin oğlu Kuzey ve eşi Samar Dadgar olduğunu ifade etti: “Sizi çok seviyorum. Canım oğlum benim, canım karım. Canımsınız. Ben artık kim için yaşadığımı biliyorum ve de çok mutluyum. Hiç olmadığım kadar da hafif ve güçlüyüm. Strese girmek isteyen girebilir.”
“BU KIZI BİZ HİÇ TASVİP ETMEDİK”
Özcan Deniz’in açıklamalarından kız kardeşi Yurda Güler de ağabeyinin eşi Samar Dadgar’a şu sözlerle yüklendi:
“Ağabeyim Özcan Deniz’in ‘ailemle bağım kalmamıştır, maddi manevi bana zarar veriyorlar’ cümlesi tüm aileye gelen bir itham olduğundan ben kendimle alakalı olan kısım için bir açıklama gereği hissettim.”
“Ağabeyimin benim ve eşimin yıllardır dişimle tırnağımızla kurduğumuz işimizin ve yuvamızın, temelinden çatısına kadar tek bir tuğla koymadığını belirtmek isterim… İşin aslı şudur ki; birinci evliliği bitmeden İran’dan buraya meşhur olmak ve ona ulaşmak için gelen bu kızı biz hiç tasvip etmedik. Daha da detayına onu yaralamamak için girmeyeceğim.”
“Bu kız türlü şekilde oyunlarla bize ağabeyimin düşman olmasını sağladı ve kışın ortasında annesini ve kız kardeşini evden kovdurttu ki biz o dönemde ağabeyimin evinde, onunla yaşamaya muhtaç olduğumuzdan değil yine yaşı küçük bir kızla yaptığı, olmayacak bir evliliği, birbirlerine girerek sonlandırdıkları, boşanma sürecinde onu ve Kuzey’i yalnız bırakmamak içindi… Bizi kovduran kız şimdi de ailesini tamamen uzaklaştırdı! Bu kadının tesiriyle ailesini düşman bilen, yaşının getirdiği yaşlanma hissinin verdiği, her erkeğin yaşadığı dönemsel buhran ve bunalımını bir yardım alarak sonlandırmasının, hep aynı şeyleri yaşamaması açısından yararlı olacağını düşünüyorum. Bu süreci bir an önce yaşayıp bitirmesini temenni ediyorum.”
“FİGÜRAN OLMAK İÇİN İRAN’DAB BURAYA GELDİ”
“Filmlerinde figüran olmak için İran’dan buraya gelmiş, kendinden yaşça küçük bir kızı kendinin hayatının başrolü yapmış olabilir ama bir önceki evliliğinde olduğu gibi kendi çizgisinde olmayan yaşça küçük bu kızların ona yaşattığı her olumsuzluğu aile olarak o tek başına yaşamadı… Hep beraber yaşadık! Bu nedenle şu an gittiği yolun da sonunu görüyorum… Ben o yolun sonunda kardeşi olarak o ne kadar bizi şu an düşman bellese de orda duruyor olacağım. Umarım bu sefer bir öncekinden daha fazla hasar almamış olur.”