6’lı masa kazansa ekonomiyi yönetecekti… ‘Benim tanıdığım Kemal Bey bu zaten’ diyerek anlattı: ‘İhtiraslı, çıkarcı’
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi İYİ Parti’ye katılan ve ekonomiyi yöneteceği düşünülen iki isimden biri olan Prof. Dr. Bilge Yılmaz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masadaki ve son olarak mutlak butlan tartışmalarındaki tutumuna dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
6li masa kazansa ekonomiyi yonetecekti benim tanidigim kemal bey bu zaten diyerek anlatti ihtirasli cikarci 9p3xVXVA.jpg
“`html
Prof. Dr. Bilge Yılmaz ABD’ye Döndü: İYİ Parti Deneyimi ve Kılıçdaroğlu Üzerine Açıklamalar
2023 yılındaki seçimler öncesinde İYİ Parti’ye katılan ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra partisinden ayrılarak ABD’ye dönen Prof. Dr. Bilge Yılmaz, düşüncelerini ve tecrübelerini paylaştı. Meral Akşener tarafından İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı olarak görevlendirilen Yılmaz, Millet İttifakı’nın olası bir zaferinde ekonomiyi yönetecek isimlerden biri olarak görülüyordu. T24.com’dan Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun altılı masa dönemindeki tutumu ve “mutlak butlan” tartışmalarına dair eleştirilerde bulundu.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU HEP AYNIDIR: İHTİRASLARI HER ZAMAN ÖNCEDİR”
-Kemal Kılıçdaroğlu’nun durumu, CHP açısından daha karmaşık hale geldi. Açıkça ifade etmemiş olsa da, ‘mutlak butlan’ kararı çıkarsa hiç tereddüt etmeden iş başına gelme arzusu, yakın çevresi tarafından gün yüzüne çıktı. Kılıçdaroğlu’nun partisine geri dönmek istemesi sizi şaşırttı mı?
Kesinlikle şaşırmadım. Asıl beni hayrete düşüren, CHP’li arkadaşlarımızın tutumuydu. Hatırlarsınız, 2023 seçimleri öncesinde Kemal Bey’i bir “demokrat dede” olarak yüceltirken, şimdi onu “kötü, doyumsuz, açgözlü” olarak tanımladılar. Evet, Kemal Bey o zaman da böyleydi, şimdi de. Benim tanıdığım Kemal Bey değişmedi.
-Tanıdığınız Kemal Bey nasıl biriydi? Onu “hep aynı kalma” haliyle nasıl tanımlarsınız?
Kemal Bey her zaman stratejik davranan, görüşlerini gizli tutan, insanları dinleyip kendi çıkarlarını ön planda tutan birisiydi. Bu strateji onu buralara getiren bir unsur. Yani geçmişten beri devasa bir siyaseti izliyor. Fikrini gizlemek, insanların zayıflıklarını kullanmak ve her zaman bir alternatif bulundurmak onun yöntemlerindendi. Kemal Bey zekice bir siyasetçi, ancak 2023 seçim kampanyasında sunulduğu gibi “kusursuz bir dede” değil, tam tersi bir ihtiras sahibidir. Bu durum karşısında da şaşırmadım.
“KILIÇDAROĞLU’NA OLUMSUZ OY VEREN İKİ İSİMDEN BİRİYDİM”
-Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı itirazlarınızı açıkça dile getirdiniz. 2-4 Mart krizinde, Meral Akşener’in masadan kalkıp yine döneceği süreçte Kılıçdaroğlu’na veto uygulamadınız. Bu konuda sonrasında yaptığınız bir paylaşımda, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına engel olamadığım için özür dilerim.” dediniz. Bunun için nasıl bir mücadele verdiniz ki daha sonra bunun yetersiz olduğunu düşündünüz?
O dönem yaşanan masadan kalkma krizinin ardından İYİ Parti Başkanlık Divanı’nda bir oylama yapıldı. O oylamada yalnızca ben ve Rıdvan Uz ‘hayır’ oyu vermiştik. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kararı oybirliğiyle değil, oyçokluğuyla alınmıştı.
-Kemal Bey’in stratejik tavrının nedeni sadece kendi çıkarı mıydı, yoksa kazanma şansı çok mu azdı?
İkincisi kesinlikle. Siyasette en yüksek makamdaki kişilerin büyük hırsları oluyor.
“KEMAL BEY’E KARŞI OLMA NEDENİM KENDİ İHTİRASI DEĞİLDİ, KAZANAMAYACAĞINI GÖRMEMDİ”
-Siyaset bu şekilde yürütülmüyor mu?
Yürütülüyor ama zorluklarla. Kemal Bey’e karşı olmamın temel nedeni onun kişisel hırsları değil, 2023 seçimlerinde Türkiye’nin yeni bir başlangıç yapma fırsatını kaybetme riskiydi. Kemal Bey’in kazanma şansını son derece düşük gördüm, bu yüzden itiraz ettim. Ancak etrafındakiler, kaybetme riskine rağmen onun adaylığını büyük bir baskıyla savundular.
-Bu durum bazı komplo teorilerine yol açtı. Kılıçdaroğlu’nun AK Parti tarafından CHP’nin içine sızmış bir proje olduğu iddiaları var. Siz, onun bu duruma nasıl düştüğünü düşünüyor sunuz?
Bilmiyorum, belki başka bilgiler vardır ama benim gördüğüm kadarıyla, Kemal Bey’in şahsi çıkarlarını düşünmesi onu bu noktaya getirmiştir. Arkada başka şeyler olup olmadığını bilmiyorum. Ancak bunları fazla sorgulamak gereksiz. Görülenler yeterli.
“Meral Akşener’İN KILIÇDAROĞLU’NA HACİMİ YETMEMESİ ASİMETRİK İLİŞKİDEN KAYNAKLANIYORDU”
-Ve Meral Akşener’in 2023 seçimlerindeki rolüne dair bir değerlendirme yapmak ister misiniz? Kemal Kılıçdaroğlu’na benzer komplo teorileri de onun aleyhine işlendi. Haziran 2025’te yayınlanan Erdoğan-Akşener fotoğrafı, Akşener’in Altılı Masa’daki ‘truva atı’ olduğu iddialarını artırdı.
Meral Akşener’in 2023 seçimlerinden sonra yanlış kararlar aldığını düşünüyorum; ama arkasında kötü niyet olduğunu zannetmiyorum. Seçimlerden zaferle çıkamamak, bir siyasetçi açısından başarısızlıktır. Meral Hanım belli ki kendi iç değerlendirmesi yapmıştır. 6 Mart akşamı Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıkladığı anki durumu çok iyi yansıtan bir fotoğraf vardı. Sonuçta Meral Hanım o mücadeleyi kaybetti ve bunun nedenleri sadece bir takım hesap hatalarıyla sınırlı değil. CHP ile İYİ Parti arasındaki ilişki dengeli bir şekilde yürümüyordu.
-Peki, CHP’nin üstünlük taslamasının nedeni neydi?
Türkiye’de siyasetin finansmanı büyük ölçüde belediyeler üzerinden sağlanıyor. O dönem delegelerin çoğunluğu CHP’nin elindeydi, bu nedenle CHP’nin belediyeler aracılığıyla İYİ Parti üzerinde baskı gücü vardı. Bizde ise yeterli bir delege kaynağı yoktu. Bu durum Meral Hanım’ın hareket alanını kısıtlıyordu. Ama Meral Hanım, bizimle bu konularda hiç tartışmadığı için şahsi kanaatim bu yöndedir, tamamen spekülatif bir bakış açısıdır.
“`