Her şey iki yıl önce, tüm Türkiye’nin Hacire Anne olarak tanıdığı acılı bir annenin isyanıyla başladı. Elinde bir çekiçle HDP Diyarbakır İl Binası’nın camlarını tuzla buz etti, ardından, “Çocuğumu almadan buradan hiçbir yere ayrılmıyorum” diyerek kapı önünde oturma eylemi başlattı. Bu kitapta kendi iradeleriyle evlenmeleri bile mümkün değilken dağa götürülmüş, küçücük yaşlarda ellerine silah verilmiş çocukların hikâyelerine tanıklık edecek, kızı için ağıtlar yakan Türkân Anne ve içimizi yakan evlat nöbetindeki diğer annelerin acılarına siz de ortak olacak, Ayşegül Anne’nin, “Ben evladımı sizden söke söke alacağım” diye haykıran sesini duyacaksınız. Annemin Sesi’nde, “Televizyonda annemi gördüm. Annemin sesini duydum ve kaçtım…” diyen Mustafa’nın ve diğer evlatların yaşadıklarını ve tüm açıklığıyla PKK terör örgütünün yaşattıklarını okuyacaksınız. 
Sayfa: 392 Tülay Demir Oktay, kitabını ve yazım sürecini şöyle anlatıyor; “Kitabı yazarken amacım; Diyarbakır annelerinin cesaretini tüm dünyanın görmesini sağlamak, terörün oradaki halkımıza çektirdiklerini göstermekti. O anneler, yıllar boyu yaşadıkları korkuya ve baskıya rağmen cesaret gösterip ‘biz çocuklarımızı istiyoruz’ dediler. O çocukların hiçbiri kendi isteğiyle gitmedi. Bunun için Diyarbakır annelerini tüm Türkiye’nin desteklemesi gerekiyor. Yaşananları artık tüm dünyanın görmesi ve bilmesi gerekiyor. Hep birlikte annelerimizin sesi olalım” dedi.
İki yıl saha çalışması yaptığını söyleyen Oktay, “Terörden kaçan gençlerle konuştum. Çocuklarımız için tehlike gerçekten büyük. Okurlar, kitabı okuduklarında bunu anlayacaklar. Çocuklarımıza, özellikle de üniversitede okuyanlara sahip çıkmalıyız” dedi. İletişim için: [email protected]

Sayfa: 392 Tülay Demir Oktay, kitabını ve yazım sürecini şöyle anlatıyor; “Kitabı yazarken amacım; Diyarbakır annelerinin cesaretini tüm dünyanın görmesini sağlamak, terörün oradaki halkımıza çektirdiklerini göstermekti. O anneler, yıllar boyu yaşadıkları korkuya ve baskıya rağmen cesaret gösterip ‘biz çocuklarımızı istiyoruz’ dediler. O çocukların hiçbiri kendi isteğiyle gitmedi. Bunun için Diyarbakır annelerini tüm Türkiye’nin desteklemesi gerekiyor. Yaşananları artık tüm dünyanın görmesi ve bilmesi gerekiyor. Hep birlikte annelerimizin sesi olalım” dedi.

İki yıl saha çalışması yaptığını söyleyen Oktay, “Terörden kaçan gençlerle konuştum. Çocuklarımız için tehlike gerçekten büyük. Okurlar, kitabı okuduklarında bunu anlayacaklar. Çocuklarımıza, özellikle de üniversitede okuyanlara sahip çıkmalıyız” dedi. İletişim için: [email protected]